Sözcüklerin birbirleriyle ilişkisi ve anadil konuşucularının sözcüklerin yapısal örüntülerine ilişkin sezgisel bilgileri bizi dilin bileşenlerinden biçimbilim alanına götürmektedir. Başka bir deyişle, biçimbilim sözcüklerin içyapısı ve dilbilgisinin işleyiş mekanizmasına odaklanan dilbilimin temel bileşenlerindendir. Dilbilimin diğer alt alanlarında tümce, öbek, ses gibi birimlerin temel alındığı gözlemlenirken; biçimbilim çalışmalarının odak noktası olarak da sözcük’ ü göstermek olanaklıdır. Bu noktada, biçimbilim çalışmalarında kavramsal olarak açıklamalar yapılırken sözcük yazımsal ve sesbilimsel olarak iki düzlemde ele alınmaktadır. Herhangi bir dilde sözlüğe baktığımızda sözcüğün yalın olarak temsil edildiğini, üzerine ek almış biçimleri için ayrı girdilerin olmadığını görürüz. Sözgelimi, gel- eylemi için geldi, gelir, gelsin gibi çekimlenmiş biçimlerin yerine sözlükte tek bir temsilin olduğu ve bu eylemin gösteriminin de küçük büyük olarak gel- biçiminde gösterildiğini söyleyebiliriz. Bu biçimdeki gösterimler sözcüklerin soyut düzlemde temsili olan sözlükbirimler olarak işaretlenmekte ve geldi, gelir, gelsin gibi nitelendirilen biçimleri de sözlükbirimin somut temsilleri olan sözcükbiçimler olarak adlandırılmaktadır. Sözlükbirimlerin farklı biçimlenmeler ve kurallar çerçevesinde çekimlenmesi ile sözcükbiçimlere ulaşırız. Bu noktada, biçimbilimin temel sorunsalı sözlükçede yer alan sözlüksel bilginin nasıl depolandığına, sözcüklerin içyapısı ve birliktelik kurdukları birimlerle olan ilişkilerinden ortaya çıkan dilin biçimsel dizgesine ilişkin genel kurallar geliştirmeye yöneliktir. Genel olarak ele aldığımızda, biçimbilim sözcüklerin anlamlarında ve sözcükbiçimlerinde gözlenen dizgesel değişimleri çalışma alanına almaktadır. Biçimbilim yaklaşımları, biçim-anlam örtüşmesi açısından dizisel; kurucu birimlerin içyapısı açısından dizimsel ilişkilere dayanmaktadır. Bu noktada, sözcüklerin içyapısını oluşturan kurucu bileşenlerin varlığından ve anlam ayırt edici en küçük birimler olarak adlandırılan biçimbirimlerden söz etmek gerekmektedir.
Biçimbirimler bağımsız bir biçimde tek başına anlamlı birimler olarak dillerde var olan sözlüksel ve dilbilgisel işleve sahip birimler ya da tek başlarına bulunamayan ve başka bir birime eklenme gereksinimi duyan gibi bağımlı birimlerden oluşmaktadır. Kök/taban, gövde ve ekler sözcüklerin temel yapı taşlarını oluşturmaktadır. Kısacası, biçimbilim araştırmacıları söz konusu birimlerin bir araya gelerek belirli kurallar çerçevesinde biçimlenmelerini incelemektedirler ve anadil konuşucularının sözcüklerin sınırlarını (başlangıç-bitiş noktaları) belirlemelerinden biçimbirimlerin zihindeki temsillerinin dili algılama ve üretim süreçlerinde dil dizgesine yansımalarını ortaya çıkarmaya çalışmaktadırlar. Öte yandan, biçimbilim alanında herhangi bir dil dizgesinde var olan ya da bulunmayan sözcüklerin yanı sıra, sözcük oluşum kurallarıyla dile yeni sözcüklerin girmesi; anadil konuşucularının sezgisel olarak sözcükleri dilbilgisel ya da dilbilgisidışı olarak nitelendirmesi aracılığıyla dildeki sözcük oluşum süreçleri de incelenmektedir. Seslerin bir araya gelerek biçimbirimleri, biçimbirimlerin bir araya gelerek sırasıyla öbekleri, sözcükleri ve tümceleri oluşturduklarını göz önünde bulundurduğumuzda biçimbilim alt alanının dilin dört temel bileşeni ile ilişki içerisinde olduğunu belirtmemiz gerekir. Dolayısıyla, biçimbilim tartışmaları sözcüklerin içyapısı ve birbirleriyle etkileşiminin yanısıra, dilbilgisinin diğer bileşenlerinden sözdizim, sesbilim ve anlambilimle arakesit oluşturması sebebiyle, söz konusu bileşenlerle doğrudan etkileşim içerisinde bulunması üzerinden yürütülmektedir. Sözgelimi, eklenen bir türetim biçimbirimi ile sözcüğün anlamının değişmesi ya da biçimbirimlerin birliktelik kurdukları sözcük türleri ve oluşturdukları öbekler dilbilgisi açısından önem taşımaktadır. Sonuç olarak, sözlükbirim ve sözcükbiçimlerin biçim-anlam örüntülerinin incelenerek sözcüklerin içyapısına ve dolayısıyla, dil dizgesine yönelik yeterli ve açıklayıcı bir betimleme yapmayı hedef alan; dilin diğer bileşenleri ile ilişkili olarak dilbilgisel çözümlemelerin yapıldığı biçimbilim alt alanı, temelde sözcüklerin zihindeki ve dilbilgisindeki temsillerine; başka bir deyişle, soyut ve somut düzlemde sunuluşlarına ulaşarak dilbilim çalışmalarına katkı sağlamaktadır.
Temel Kaynakça
Aronoff, M., & Fudeman, K. (2011). What is morphology? (Vol. 8). John Wiley & Sons.
Booij, G. (2012). The grammar of words: An introduction to linguistic morphology. Oxford University Press.
Fábregas, A., & Scalise, S. (2012). Morphology: From data to theories. Edinburgh University Press.
Francis, K. (1993). Modern linguistics morphology. USA: St. Martin’s Press New York.
Fromkin, V., Rodman, R. & Hyams, N. (2014). An introduction to language (10. b.). Boston: Cengage Learning.
Haspelmath, M., & Sims, A. (2010). Understanding morphology (Vol. 2). London, UK: Hodder Education.
Lieber, R. (2009). Introducing morphology. USA: Cambridge University Press.
Ramchand, G. & Reiss, C. (Eds.). (2007). The Oxford handbook of linguistic interfaces. Oxford, New York: Oxford University Press.
Uzun, N. E. (2006). Biçimbilim: Temel kavramlar (Vol.1). İstanbul, Türkiye: Papatya Yayıncılık.